10 Ocak 2015 Cumartesi

Bana Edebiyat yapma!

Edebiyat yapma bana..
Çokça duymuşuzdur etrafımızdan.Karşısındaki biraz ağdalı bir dille birazda edebi öğeleri barındırarak bir konuşma yapıyorsa sıklıkla dökülüverir ağızlardan..Bizim toplumumuz sevmez çok.Yalınlık belki de netlik ister..Bense çok severim o edebiyat yapanları.Edebiyatın engin denizinden kendime katabileceğim çok şey olduğunu düşünürüm..Edebiyat üzerine düşünmeye iten ise bugün çok enteresan bir olayla karşılaşmam.


Uzun bir zaman öncesine ait,nasıl o zaman atladığıma anlam veremediğim bir yazıyı okuyordum bugün.Yazının sonuna geldiğimde gayri ihtiyari yazarın bütün yazıları seçeneğine tıkladığımda bugün yazmış olduğu haberin başlığı dikkatimi çekti..Atlarcasına açtım sayfayı mi acaba düşüncesiyle.Evet tam da düşündüğüm gibiydi.Haberi okuduğumda kişiyide araştırma gereği hissettim..Bir çok siyasi söylemini bile oturup internette bir çok siteden ve hatta twitterdan uzun uzun okudum...Tam bir fikir adamı..Hadi söyle de işini bitirelimcilere müthiş bir meydan okuma akıyor her cümlesinden..Hayranlık uyandırıcı benim için..Siyasete yoğun ilgimden dolayı az bulunur cinsten diyebilirim...


Ben konuma döneyim yine.Bugün okuduğum yazısında en çok dikkatimi çeken şeyde başta sözünü ettiğim edebi yorumlama..Tahkiyenin yazılı şöleni..Son günlerde bizzat kullandığım,anlamlandıramayanların ışığında yanlış yorumlanan söz sanatları...
Yazıda bariz bir şekilde Tariz, biraz da Telmih biz buradayız işte diye bağırıyor..Anlayabilene tabi diyor..Şaşkınlıkla okudum gerçekten.Şaşırtan aslında konusu olması gerekirken,aktarılma biçimiydi benim için..Kaleminize sağlık...


Yazıda ki hikaye ile ilgili bir kaç düzeltme yapasım,aslında şurası şöyle bu kısımda biraz eksikler var diyesim geldi okurken..Kendimden bir şeyler katma arzusuyla tutuştum..Kendimi daha fazla anlatma..Tabi en fazla buradan yazmak düştü payıma fikirlerimi...Yazının ilk kesitinin son paragrafı için de ayrıca teşekkür ederim sevgili ve saygıdeğer büyüğüm...




O zaman son söz Jerzy Lec'den gelsin;


"Tüm sözcükler tükendiğinde,insan insanı anlamaya başlar"




Peray Özdil
10.01.2015



































Hiç yorum yok: