8 Eylül 2011 Perşembe

Hayat

Bugün hayatı yeniden tanıdım… Aslında yaşamla ölüm arasında geçen bir zaman bütünü değilmiş! Hayat; ölüme yakın olan taraftan yaşamı izleyebilme sanatıymış meğer. Terazide herhangi bir denge yokmuş! Bedenini hangi kefeye taşısan orası ağır basarmış oysa ki… Hatta ağır gelen bedenin değil, ruhunun ta kendisiymiş. Akıl değilmiş kefeyi aşağı çeken, yaralanmaya müsait duygularmış ağırlaştıkça dibe götüren…

Bugün hayatı yeniden öğrendim… Aslında karakterin ve kişiliğin bir önemi yokmuş. Becerebilirsen fikirlerinin yansımasıyla insanların işine gelene göre davranmakmış hayat! Beceremezsen ise koskoca bir hiç… Benliğin bu uğurda bir yokoluş!! Adamı adam yapan yalan ve riya limitinmiş meğer… Adam olmanın şanından değilmiş dürüstçe yaşamaya çalışmak…

Bugün hayatla yeniden tanıştım… Değer verdiklerin, verecek bir şeyin kalmadığı zaman alacaklı olurmuş birden bire. Meğer sevgi ve saygı namına ürettiğin her huzursal döngünün arasında kalırmışsın tökezlediğinde… Düşmene bile gerek kalmadan tekmelermiş insan kılıklılar.

Bugün hayatla yeniden yüzleştim… Aslında yüzü olmayanların yeniden yüzüme bakabilmesinin sebebi benmişim! İyi niyet, her birine kısmet oluyormuş meğer…

Tanıdım… Öğrendim… Tanıştım… Yüzleştim…

…Ve en sonunda bir devri bugün kapattım!

Geçmişin cenazesi çoktan kalktı..

Hiç yorum yok: