23 Aralık 2011 Cuma

1.Yaşgünüm


Ve tebrikler bana…
1 yılı doldurmuş bulunuyorum burada. Bakalım Peri bu bir yılda neler yaptı, neler öğrendi, neler yaşadı, neler yaşattı…
Sektörel  anlamda öğrendiklerim benim yapıtaşlarım, adımlarım, kattıklarım, tuzum belki de biberim oldu.
Bu kadar inanılmaz ve harika bir şirkette çalışmak inanın ömre bedel..
Bir sektörün, hem de aklımın ucundan geçmeyecek bir sektörün beni nasıl büyülediğini, öğrenme arzusuyla perçinlediğini ve üzerine bir kariyer inşa etme fikrini yarattığını keşfettim aslında.
İnanılmaz ama gerçek…
Tıpkı gerçek sevgi gibi..Katıksız..
Tabi ben konuya bu açıdan yaklaşmayacağım…Benimkisi biraz psikolojik gelişim yönü…
Ben bu yıl burada neler yaptım en baştan göz atalım..
Yepyeni bir hayattı benimkisi. Sıfırdan başlamanın adıydı. Sıfırdan inşa etmekse her şeyi en zorlu sınavdı hayatımda ki.
Ailem..En sevdiklerim..
Dostlarım…
Hepsini geride bırakıp, tek başına bir ordu olmaya çalışmak…
İnsanları tanımak, anlamak, güvenmek ve sevmek… Yeniden…
İlk geldiğimde korku, en temelli hissettiğim duyguydu burada. Neler bekliyordu beni, nelere gebeydi 25 yaş?
Başarabilecek miydim?
Başarmak zorundaydım halbuki..
Bana inanan bir ailem, ayakta durmamı gerektiren bir kişiliğim vardı. Önceleri sevmeye çalıştım herkesi burada, daha doğrusu anlamaya…Çalışmak istedim. Çok çalışmak…Tükenmek çalışırken…
Tüketmek kendimi .Çünkü buydu beni huzurlu kılan. Yoğrulmak bir hamur gibi…Yontulmak bir heykele dair…Bir şeyler katabilmek kendime…Doymak, doyuma ulaşmak…

Çok şey öğrendim ben 1 senede.
1 sene yaş’landım.
O yaş ki nelere kadir…
Ben neler öğrendim peki bu senede?

İlk olarak erken saatlerde güne başlamanın verdiği zorluğu ama bu zorluğun zamanla uykunu almak zorunda kalma endişesiyle düzenli uyku programını ayarlamanın kararlılığını öğrendim.

Anlamsız sebepler yüzünden tanımadığın bir insan tarafından azarlanmayı, zamanla bu tip şeylerin aslında insanların eksiklik ve kişisel kavgalarını gösterdiğini öğrendim.

Kimseyi tanımadığın bir ortamda sürekli gülümseyebilmenin zorluğunu, ama bu tebessümlerin zamanla seni ifade ettiklerini ve insanların buna tepkilerinden iç aydınlıklarını ya da karanlıklarını yansıttıklarını öğrendim.
Kalabalıklar içinde yalnızlığı öğrendim ve yalnızlığın seni bir zaman sonra kendi kendine ne kadar yetebildiğini öğrettiğini gördüm.
Yalanı öğrendim… Yalan söylemeyi bilirdim tabi de, bana yalan söylendiğinde ve anladığımda insanların kendini ne kadar aptal yerine koyabildiklerini öğrendim.
İnsanları kırmamak için hayır diyememenin sonunda en çok kendime zarar verdiğini öğrendim.
İnsanları çıkarları için karakterlerinden nasıl vazgeçebildiklerini öğrendim…
Sabretmeyi, daha çok dua etmeyi öğrendim…
İçinden paylaştığın her duygunun, her düşüncenin ya da sırların ileride aleyhine delil olarak kullanılabileceğini öğrendim. Sessiz kalma hakkımı  siz kullanın ben içimdekilerin aynasıyım dostlar..
Sıcakkanlı bir insan olmanın, seni rahat gösterdiğini, yanlış anlamalara neden olduğunu ama zamanla sıcakkanlılığın, iyi niyetin ve insanlığın asıl göstergesi olduğunu öğrendim. Nemrutlar out ,sıcak bir kalp in her zaman dostlar ,koyverin  gitsin…
Sevginin vazgeçmemek olduğunu, bir iki dalgada dibi boylayan bir gemi olmadığını, küçücük bir sandalda olsa son nefesine kadar  savaşan bir suret olduğunu öğrendim.
Yalakalığın, dürüst olmaktan daha çok prim yaptığını öğrendim.
İnsanların başkalarının eve giriş çıkış saatlerini bile merak edecek kadar yoksun olduğunu öğrendim.
Haksızlığa karşı verdiğin her savaşı kazanamayacağını, her zaman iyilerin kazanmadığını öğrendim.
Dolu bir kafanın, araştırmacı ruhun, öğrenme isteğinin seni bir yerlere  getirmediğini ve insanlarda hazımsızlığa yol açtığını öğrendim.
Bazı insanlara sabretmek ZORUNDA kaldığını ve bununla yaşaman gerektiğini öğrendim.
Söz vermenin önemini ve dostlukta en önemli şeyin vefa olduğunu öğrendim.
İnsanların konuşacak başka konu bulamayacak kadar vasıfsız olmaları sebebiyle sürekli dedikoduya meyilli olduklarını ve bundan ölesiye keyif aldıklarını öğrendim. Yaş, çoluk, çocuk sahibi olmak, eğitim... Bunların insanı kalifikasyon sahibi yapmadığını ve zihniyetlerin değişmesi gerektiğini öğrendim.
Ancak yetersiz insanların seni yetersiz bulduğunu ve yaptıklarınla tatmin olmadığını öğrendim.
Yazı yazmayı çok sevdiğimi ve yazdıklarım konusunda kimin ne düşündüğünün hiç umurumda olmadığını öğrendim.
Burada ilk defa kendi arabamı kendim aldım. Evet, evet tek başıma… İnanasım gelmiyor bazenJKendimi tebrik edeyim bari burada…
Saygı uyandırmanın sevilmekten daha büyük bir iltifat olduğunu; ama saygıyı kazanmanın kolay olmadığını öğrendim. Evet bazı insanlara saygı duymak istesem de duyamıyorum.
Bir şeyler başarmanın istemenle paralel yürümediğini, kimi zaman başka faktörlerin seni taşıdığını öğrendim.
Başkalarına tabiri caizse yalakalık yapmanın asla ve asla bana göre olmadığını ve bu yüzden belki de farklı diye gösterilip çok sevilmeyeceğimi öğrendim.
Ailemle ne kadar çok gurur duyduğumu, böyle bir ailenin çocuğu olmanın herkese nasip olamayacağını ve bunun için her gece dua etmem gerektiğini öğrendim.
Ailemin sahip olduğu değerleri burada çoğu insanda bulamamın aslında farkı ayırt etmem için ne önemli bir ayrıcalık olduğunu öğrendim.
Kimseye gerçekten güvenmemem gerektiğini ama güvensizde yaşamanın ne kadar zor olduğunu öğrendim.
Bazen olumsuz yaklaştığın bir insanın hayatında koskocaman yer edinip, seni ilerilere taşıyabildiğini ve gerçek bir kardeşin daha olabildiğini öğrendim.
Bazılarının senin yaptıklarını beğenmemesinin aslında  seni kendilerinin asla olamayacağı yerlerde görmesinden dolayı olduğunu öğrendim.
Bazen yaşça benden çok büyük kişilerden çok daha yaşlı ve olgun olabildiğimi öğrendim. Ama sevdiğim insanlara bebekler gibi cimcime olabildiğimi keşfettim.
Tahammül sınırlarımı genişletmeyi ve sabırsız bir insan olduğumu öğrendim..
Bazen insanları gerçekten üzdüğümü ve bunun beni kahrettiğini öğrendim…
Alışmanın gerçekte sevmekten daha zor  olduğunu öğrendim.
Dostluk kavramının herkese göre değişen bir içeriği olduğunu öğrendim.
Sahip olduklarıma şükretmeyi öğrendim.
İnsanların güç kavgalarının sadece insanlıklarından götürdüğünü ve buna kimse tarafından saygı duyulmadığını öğrendim.
Otoriteler karşısında  haksızlığa karşı gelmenin ,doğru için didinmenin hiçbir anlamı olmadığını öğrendim.
Dikte edilen şeylerin, insanların gerçek karakterlerini sınadığını, güçsüz kişiliklerin bu testi geçemeyip kendinden feragat ettiğini öğrendim.
Birinin hep yanında olacağını bilmenin verdiği güvenin huzur verici olduğunu öğrendim.
İyi gün arkadaşlıklarının ne olduğunu ve kötü günde insanın etrafında doğru dürüst kimsenin kalmadığını öğrendim.
Biriyle ilgili kötü düşünebilen insanların ,o insan karşılarına çıktığında oscarlık oyuncuları aratmayabildiğini öğrendim
Bir şeyler öğrenmenin temelinin başkasının yardımları değil, tamamen içinden gelen bir azimden yeşerdiğini öğrendim.
Ufacık bir sarsıntıda tepetaklak olan, maskeli dostlukları öğrendim.
Çok sevmenin hiç pes etmemek olduğunu öğrendim.
Komplekslerin insan ilişkilerini zedelediğini ve onarılamaz yaralar oluşturduğunu öğrendim.
Bazen hiç tanımadığın bir insanın gözümü doldurabildiğini öğrendim.
Çok çalışmanın beni doyuma taşıyan bir unsur olduğunu ve tabiri caizse saçı başı dağıtacak kadar çok çalıştığımda huzur bulduğumu öğrendim.
Her an her şeye hazırlıklı olmak gerektiğini ve asla demememeyi öğrendim.
Saygı duymadığım, tanımadığım, beni gerçekten tanımayan insanların sözlerine hiç itimadım olmadığını, inadına yaşadığımı ama bende değer uyandıran insanların sözlerinin deprem etkisi yarattığını öğrendim.
Annemi ölesiye özlediğimi, babamın hayata kattığı her şeye ne kadar saygı duyduğumu , kardeşimin nefes alma sebebim olduğunu öğrendim.
Karakterimden hiç kimse için vazgeçmeyeceğimi, ne pahasına olursa olsun, kim isterse istesin gururumu, karakterimi sindiremeyeceğimi öğrendim.
Babamın doğru karakter anlayışına ne kadar saygı duyduğumu öğrendim.
Abilik,kardeşlik , dostluk denilen şeyin bir şeye başlayıp yarım bırakmakla olmadığını,sonsuzluğu kapsadığını öğrendim.
Hiç kimsenin en ufak yardımı olmadan, haksızlıklara, dürüst olmayan insanlara karşı tek başıma ayakta kalabilmeyi ve bu konuda kimseye ihtiyacım olmadığını öğrendim.
Sevdiğin ve seni çok seven insanların ne kadar büyük bir şans olduğunu öğrendim.
Basketbol oynamayı ne kadar çok sevdiğimi ve bunun alt yapısının birliktelik, takım ruhundan geldiğini öğrendim.
Beklemesini bilenin ayağına her şeyin geldiğini öğrendim.
Biri yanlışı hemen buluyorsa, muhtemelen zamanında onunda yaptığını öğrendim.
İnsanların olmaya korktukları şey olduğunuzda ,hayranlıklarını kazandığınızı öğrendim.
Bazı hataların yapılması gerektiğini ve insanın en çok kendi hatalarından kazanımlar elde ettiğini öğrendim.
Kaybettiğinde değil, vazgeçtiğinde yenilirsin lafının hayata entegre edilmesi gereken birinci savaş taktiği olduğunu öğrendim.
İnsanların sevdikleri şeyleri yok etmeye, daha sonra da yok ettikleri şeyi yeniden sevmeye meraklı olduklarını öğrendim.
En kötü hikayelerini, en güvendiğin insanların yazdığını öğrendim.
İyi insanların hayır kelimesini kullanamadıkları için bahane uydurmak zorunda kaldıklarını, burada asıl suçlunun ısrarcı davrananlar olduğunu öğrendim.
Büyüyünce geçer sözünün hiç bilinmeyen tarafının; ne kadar büyüyünce sorusu olduğunu öğrendim.
Geçeceğin ve yakacağın köprüleri ayırt etmenin ne kadar meşakkatli olduğunu öğrendim.
Alçalan insanların yükselen değerlerinden kendimi sıyırıp, uzaklaşmayı öğrendim.
Duymayı istediğin şeylerden ziyade, duyman gerekenleri söyleyebilecek  cesareti olan insanların yanında olmam gerektiğini  öğrendim.
 Mutlu olmak istiyorsan bir amaca bağlan, insanlara ya da eşyalar değil sözünün insanın hayat felsefesi olması gerektiğini öğrendim…
Ve daha bir çoğu aslında…
Büyüdüm…1 yıl daha…
Kendime kattıklarım ve kaybettiklerimle…
Öğrendim, ağladım, kahkalar attım hayata dair…
Bildiğim bir şey var ki insan deneyimleriyle perçinleniyor gün be gün…
Öğrenmek, olgunlaşmak , büyümek, büyütmek…
Bir arkadaşımın da vurguladığı gibi; Mevcudiyetimizin yegane temeli budur…
Büyümek…
Ve son olarak öğrendim ki; Büyümeye başladığım yer annemin karnı, sonrası bir ömür; ama hiç büyümediğim tek yer annemin kalbiymiş meğer…

Bugünümde yanımda olan, bana eşlik eden, bana bir şeyler katan, hayatımı tebessümleri, deneyimleri, bilgileriyle renkten renge boğan, hayatımı daha çok yaşanır kılan ve sevdiğim, beni seven herkese teşekkürler…
Siz olmadan olmazdı…
Nice yıllara…


Peri







Hiç yorum yok: