31 Temmuz 2012 Salı

Maskeler


Hepimiz birer oyuncuyuz, bu oyuna maskesiz çıkmıyoruz. Çünkü maskeler en güçlü silahımız.Soruyorum kendime, 'neden' ?

Gerçekte olduğumuz insanlar değiliz, bazen yalan söylüyoruz, bazılarımız ise hep sölüyor. En iyi insan bile o maskeyi takmaya mecbur gibi. Genetik bir döngü olmuş sanki, maske insandan insana yayılıyor. Ne görüyorsak onu yapıyoruz, ne duyuyorsak onu içimize atıyoruz, ne biliyorsak onu diğer insanlara göre şekillendiriyoruz. Vazgeçin işte, kendimiz olamıyoruz.

Kendi kapımızdan, duygularımızın eşiğinden çıkmak bile riskli. Korkuyoruz, çünkü kendimiz değiliz. Başkalaşmış bir insanın tüm oyunlarını içinde senaryolar üretiyoruz, hiç durmadan... Herkes başka biri olma hevesinde. Kimliğimizin farkına darbe yedikten sonra varıyoruz. Bu farkta uzun sürmüyor, yine o eski uyduruk senaryolarla şekilleniyoruz. Bize yalnızlığı çaresizlik olarak gösteren bu düzen içinde insanın kendi olması zaten çok zor. Nuhun gemisi ne zaman alacak bizi bekliyoruz işte.

Hayatımda tek bir insan için değişmiştim, o günü çok iyi hatırlıyorum. Tüm kimliğimi, özgürlüğümü, başka birinin özgürlüğü için, duyguları için ruhumdan fırlattım. O gün anlamıştım aslında insanı değiştiren düşünceleri değil, 'duyguları'.

Duygu mu kaldı? yok. Özgürlük mü kaldı ? yok. Sen mi kaldın ? Yok. Şimdi yine soruyorum kendime 'Neden?'

İnsanların sizden uzaklaşırken alıp götürdükleri, yaklaşırken de getirmedikleri vardır. Bu yüzden bu maskeyi hep takarız ve takmaya devam edeceğiz...